Çerez Kullanımı

Kişisel verileriniz, hizmetlerimizin daha iyi bir şekilde sunulması için mevzuata uygun bir şekilde toplanıp işlenir. Detaylı bilgi almak için Gizlilik Politikası'nı inceleyebilirsiniz.

Kolajen Eksikliği: 3 Ciddi Etki ve Nedenleri

Kolajen, insan vücudunda en bol bulunan proteindir. Tendonlarımızı, bağlarımızı, eklemlerimizi ve cildimizi tutan ve destekleyen "yapıştırıcı" görevi görür. Maalesef yaşlandıkça vücudumuzun kolajen üretimi azalmakta ve kolajen eksikliği baş göstermektedir. Bu bizi cilt sorunları, eklem ağrısı ve diğer sorunlarla baş başa bırakır.

Vücudunuzda herhangi bir anda ne kadar kolajen olduğunu kesin olarak ölçmek zordur. Bununla birlikte, kolajen eksikliğinin kanıtı olarak hizmet edecek birçok semptom vardır.

 

1. Kolajen Eksikliği Etkileri

1.1. Kırışıklıklar

Kolajen kaybının en belirgin belirtisi ince çizgiler ve kırışıklıklardır. Cildimizi bir arada tutan yapı olmasından dolayı bu hiç de şaşırtıcı değil. Uygun miktarda kolajen olmazsa cildimiz elastikiyetini kaybeder, sarkma ve kırışıklıklar oluşmaya başlar.

Kolajen eksikliği açısından en önemli belirtilerden birisi kırışıklıklardır.

Kolajen eksikliği açısından en önemli belirtilerden birisi kırışıklıklardır.

1.2. Eklem ağrıları

Eklemlerinizde ağrılar hissedebilirsiniz. Bunun nedeni, eklemler ve kemikler arasında bulunan lastiğimsi, bağ dokusu olan kıkırdağın öncelikle kolajenden oluşmasıdır. Kıkırdak kolajen ile desteklenmediğinde, kemik üzerinde kemik etkisi daha fazla olur ve bu da kireçlenme gibi eklem ağrılarına neden olabilir.

Araştırmalar, kolajen takviyesinin kıkırdak dokusunu desteklemeye ve eklem ağrısı semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabileceğini göstermektedir.

1.3. Hareketlilik kaybı

Kolajen vasküler hastalıklar (CVD), hareketlilik kaybına neden olabilen otoimmün hastalıklardır. CVD, lupus, skleroderma, temporal arterit ve romatoid artriti içerir.

Bu hastalıkları olan kişiler, kollajen ve çevresindeki eklemlerde iltihaplanma yaşarlar. Bu, hareketi zorlaştıran eklem hasarına ve sertliğine neden olabilir. Diğer vitaminlerin yanı sıra kolajen almak, CVD'nin ilerlemesini önlemek için  yardımcı olabilir.

2. Kolajen eksikliği sebepleri

2.1. Yaşlanma

Her saniye yaşlandığımız bir sır değil. Kolajen eksikliğinden kaçınmak için kötü yaşam tarzı seçimlerini ortadan kaldırmak önemlidir. Ancak genel olarak yaşlanmaya bağlı olarak kaçınılmaz olabilir.

Dermatolog Whitney Bowe'ye göre, 20'li yaşların ortalarından başlayarak, her yıl kollajenin yaklaşık %1'ini kaybetmeye başlıyoruz. Üstelik menopozun ilk beş yılında kadınlar %30'a kadar kaybedebiliyor.

2.2. Tütün

Kolajen eksikliğini önlemek için kaçınabileceğiniz birçok alışkanlık vardır - bunlardan biri tütündür. Tütün, vücudun birçok yerinde erken yaşlanmaya neden olabilecek 4.000'den fazla kimyasal ve toksin içerir.

Tütün ayrıca kollajene zarar verebilir ve kan damarlarını daraltabilir, bu da kuru cilt, renk değişimi ve kırışıklıklara neden olabilir.

2.3. Aşırı Şeker Alımı

Kolajen seviyelerini etkileyen tek kötü alışkanlık sigara değil, kötü beslenme de etkiliyor.

Şeker vücutta iltihaplanmaya neden olur. Cildimiz, vücudumuzun içinde olup bitenlerin dışa dönük bir görüntüsüdür. Şeker kolajen üretimini etkilediğinde, kırışıklıklar, sivilce, sarkan cilt, koyu lekeler ve daha fazlasını fark etmeye başlayacaksınız.

2.4. Güneşe maruz kalma

Güneşin cildimiz üzerinde erken yaşlanma, cilt kanseri ve kolajen parçalanması gibi önemli bir etkisi vardır. UV-A ve UV-B ışınları kolajen üretimini engelleyerek cildimize zarar vermektedir. Bu aynı zamanda cildimizin serbest radikallerle savaşmasını ve DNA'yı moleküler düzeyde onarmasını zorlaştırır. Kollajen tükenme sürecini ve erken yaşlanmayı yavaşlatmak için güneş koruyucu kullanımı çok önemlidir.

ProfTürker Kolajen ürünlerini incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Güncel bilgilendirmeler için instagram hesabımızı takip edebilirsiniz.

Kategori:Kolajen

0 Yorum

    Bir yorum bırak

    E-posta adresiniz yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlendi